İçeriğe geç

Ev araba rızık mıdır ?

Ev Araba Rızık Mıdır? Ekonomi, Hayat ve İhtiyaçlar Üzerine Bir Düşünce

Geçenlerde bir arkadaşım, hayatın anlamını tartışırken “Ev araba rızık mıdır?” sorusunu sordu. Aslında basit bir soru gibi görünse de, yanıtı o kadar da basit değil. Bu soru, sadece maddiyatla ilgili değil, aynı zamanda insanın hayatta neye değer verdiğiyle de alakalı. Hem ekonomik açıdan hem de toplumsal bağlamda düşündüğümüzde, ev ve araba gerçekten “rızık” kabul edilebilir mi? Hadi, bunu birlikte tartışalım.

Ev ve Araba: Temel İhtiyaçlar mı, Lüks Tüketim mi?

Çocukken, evin önemli bir yer olduğunu düşünürdüm. “Evimiz var, o kadar da şükür!” diyerek büyüdüm. Hatta ilk arabayı alıp, direksiyon başında olacağım zamanı hayal etmek bile heyecan vericiydi. Ancak bir yandan da çevremdeki diğer insanları gözlemleyerek büyüdüm. Ev almak, araba almak, hep “olgunlaşmak” için bir göstergeydi. Ekonomist olarak bakınca, bunun ne kadar toplumsal bir mesele olduğunu fark ettim. Ev ve araba, sadece birer malzeme değil, kültürel ve toplumsal olarak başarıya ulaşma simgeleri. Gerçekten de, bir anlamda rızık kabul edilebilir mi?

İstatistiklere bakınca, Türkiye’de gençlerin ev ve araba alma isteği, giderek daha fazla zorlaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında 30 yaş altındaki bireylerin sahip olduğu ev oranı, %23 civarına düşmüş. Yani, ev almak, artık pek çok kişi için ulaşılması güç bir hedef. Araba sahibi olmak ise özellikle büyük şehirlerde, İstanbul ve Ankara gibi yerlerde ciddi bir ekonomik yük haline geliyor. Dışarıdan bakıldığında, ev almak ya da araba sahibi olmak, rızık olarak görülmeyebilir; çünkü bu unsurlar, büyük ölçüde ekonomik güce dayalı. Ancak bu, ev ve arabanın insana sunduğu güven, aidiyet ve kimlik gibi şeylerin önemini yitirdiği anlamına gelmiyor.

Ev ve Araba Sahipliği: Bir İhtiyaçtan Fazlası

Bazen sabah işe gitmek için toplu taşımada kıvrım kıvrım yol alırken, evim ve arabam hakkında düşündüğümde, aslında bunların sadece birer malzeme olmadığını fark ediyorum. Ev, ailemle birlikte güven içinde yaşadığım bir yerken, araba da bana özgürlüğümü hissettiren bir araç. Ama aslında, bunlar toplumsal normların ve ekonomik şartların ne kadar etkileyici olduğunun birer göstergesi. Ev ve araba sahibi olmak, artık sadece ihtiyaçları karşılamak için değil, daha çok sosyal prestij meselesi haline gelmiş gibi gözüküyor.

Hikaye şöyle başlıyor: Bir akşam, bir arkadaşımın evinde sohbet ederken, onun daha yeni aldığı arabasına baktım ve “Gerçekten çok güzel olmuş,” dedim. Ama o, “Arabayı aldım ama sadece ihtiyaç değil, bir hedef olarak aldım. Şimdi bir de ev almak lazım,” dedi. Bu cümlesi beni düşündürdü. O arabayı almak, ev almak kadar önemli hale gelmişti. Çünkü toplum, “ev ve araba”yı başarı göstergesi olarak kabul ediyordu. Bu düşünce tarzı, sadece bizim değil, tüm dünya genelinde geçerli. Dünya Bankası’nın 2020 raporuna göre, Türkiye’deki hanelerin %70’i ev sahibi değil. Dolayısıyla ev sahibi olmak, artık sadece barınmak için değil, “başarılı olmak” için bir hedef haline gelmiş.

Rızık Kavramı: Maddi ve Manevi Boyutlar

Ev ve araba, sadece maddi birer değer olarak görülebilir. Ancak rızık, sadece para ya da mal mülkle ilgili değildir. Rızık, aynı zamanda bir insanın hayatında sahip olduğu değerlerdir. İş yerinde geçirdiğiniz mutlu saatler, sevdiklerinizle geçirdiğiniz kaliteli zaman, hatta zihinsel huzur bile birer rızıktır. Bu noktada, ev ve araba sahibi olmanın, sadece dışarıdan bakıldığında bir başarı olarak görülmesinin ötesinde, birey için bir güven ve özgürlük anlamı taşıdığını unutmamalıyız.

Geçenlerde, ev ve araba almakla ilgili toplumun baskısını konu alan bir rapor okudum. Hanelerin büyük bir kısmı, aylık gelirinin büyük bölümünü ev ve araba ödemelerine ayırıyor. Ancak yine de toplumun büyük çoğunluğu, “rızık” denince sadece maddi şeylere odaklanıyor. Öte yandan, “gerçek” rızık, belki de insanın kendi iç huzurunda ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesinde gizlidir. Gözlemlediğim kadarıyla, insanlar artık yaşamlarını sürdürebilmek için ev ve arabadan çok, onları koruyacak bir güvenlik ağını arıyorlar.

Ev Araba Rızık Mıdır? Bir Ekonomistin Perspektifi

Ev ve araba rızık mıdır sorusunu ekonomi perspektifinden ele alırken, aslında bu sorunun tam anlamıyla doğru bir cevabı olmadığına karar veriyorum. Ekonomik olarak bakıldığında, ev ve araba, büyük bir mali yük oluşturabilir. Ancak aynı zamanda, bu iki unsur da birer yatırım olarak görülebilir. İnsanlar, hayatlarını daha konforlu hale getirmek için bu yatırımları yaparken, aynı zamanda toplumsal bir aidiyet duygusu da hissediyorlar. Bu da bize gösteriyor ki, ev ve araba gibi maddi unsurlar, sadece ekonomik birer araç değil, aynı zamanda manevi birer “rızık” olabilirler. Çünkü insana güven verirler, yaşam kalitesini artırırlar ve sosyal bir statü kazandırırlar.

Sonuç: Ev ve Araba, Gerçekten Rızık Mıdır?

Sonuç olarak, ev ve araba rızık mıdır sorusuna kesin bir yanıt vermek zor. Ancak, ekonomik açıdan bir yük gibi gözükseler de, insan hayatında onlara verilen değer de bir o kadar önemlidir. Bu ikisi, toplumda belirli bir başarı ölçütü olarak görülebilirken, aynı zamanda bireyler için manevi anlamlar taşır. Onlar, sadece maddi bir kazanç değil, aynı zamanda bir güven, bir aidiyet ve özgürlük simgesidir. Sonuçta, rızık sadece para ve mal mülkten ibaret değildir; hayatta sahip olduğumuz tüm değerleri kapsar. Bu yüzden belki de ev ve araba, bize rızık anlamında çok daha fazlasını sunar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino girişcasibom