Mevad ne demektir Osmanlıca?
Makaleler. Uzayda yer kaplayan varlıklar. Nesneler.
Mahud Osmanlıca ne demek?
(ﻣﻌﻬﻮﺩﻩ) i. (Ar. ma’hūd, “bilinen” ma’hūde kelimesinden) Kötü olduğu bilinen, kötü kadın.
Mevrid ne demek Osmanlıca?
(ﻣﻮﺭﺩ) i. (Ar.vurud, “bir yere gelmek, hazır olmak” köklerinden) Bir kimsenin veya bir şeyin ulaştığı yer, varılması gereken yer, ulaşılabilecek yol: Leb değil, Çeşme-i Can Mevrid -i i’câz (Neşâtî).
Mefsedet ne demek Osmanlıca?
Fıkıh terimi, bir ibadetin veya hukuki işlemin, şart ve koşullarındaki eksiklik veya noksanlık sebebiyle batıl olması demektir.
Mevat ne demektir Osmanlıca?
Mevat arazisi, gelişmemiş, ölü toprak olarak tanımlanan, belirli bir sahibi olmayan, sahipsiz topraklardır. Kimsenin mülkiyetinde veya kontrolünde olmayan, kamu kullanımına verilmeyen ve genellikle tarıma elverişli olmayan çorak ve verimsiz yerlerdir.
Mercuh ne demek Osmanlıca?
1. Daha çok beğenilen, tercih edilen, kayrılan: Mecduh ve belki de terk edilmiş, tanınmamış bir grup memlektin mutluluk armağanı… (Âlî Mustafa Efendi).
Mahlül ne demek Osmanlıca?
Diğer tarafı delinmiş ve kazınmış bir şey.
Menhus ne demek Osmanlıca?
Sıfat (Ar. naḥs “menḥūs” kelimesinden gelen “şansız olmak”) Talihsiz, utanç verici, felaketli: Dünya onurun ne olduğunu bilmiyor. Bu kadar talihsiz bir şey hala sevilebilir mi (Muallim Nâci).
Umde ne demek Osmanlıca?
Osmanlı Türkçesi [1] (‘) Prensip, ilke, temel fikir. [2] Dostluk. Güvenilebilecek yer veya kişi. [3] Aşiret veya aşirete saygılı ve sadık olan kimse.
Mevrut ne demek?
Geldi, ulaştı, ulaştı. 2. (Yer için) Vardı, ulaştı, ulaştı: “Menhel-i mevrud: Geldi, ulaştı, barınmaya elverişli nemli yer.” Mevrûde (ﻣﻮﺭﻭﺩﻩ) sıf. Aynı anlamı taşıyan mevrûd kelimesinin cümlelerde geçen belirsiz biçimi: “Evrâk-ı mevrûde: Ulaşan belge.”
Mevce ne demek Osmanlıca?
Arapça mwc kökünden gelen mawc موج “dalga” kelimesinden türemiştir. 19. yüzyılın sonlarında Arapça mevc kelimesinden türetilen neo-Osmanlı fizik terimidir. Son yıllarda şaşırtıcı bir geri dönüş yapmış gibi görünüyor. Mevce: Ses, elektrik ve ısı için dağıtım devrelerinden herhangi biri.
Mürai ne demek Osmanlıca?
(ﻣﺮﺍﻋﻰ) sıf. ve i. (Ar. murâ’āt, “gözetlemek, korumak, gözetmek, uymak” kelimelerinden, murā’ī) Saygılı olan, saygıyla itaat eden, gözeten, gözeten (kişi): “Muraî-i edep: Güzel ahlaka bağlı kalan.”
Maslahat türkçesi ne demek?
Maslahat, sözlükte “doğru, düzenli ve kusursuz olmak” anlamına gelir; “iyilik, uygunluk, yararlılık” gibi anlamları içeren salah kelimesinden türemiş olup, “bir amaca uygun, kötülüğün karşıtı, iyi, uygun, elverişli, yararlı, iyiliğe götüren” anlamına gelir; isim olarak çoğulu ise mesâlihtir (Lisânü’l-ʿArapça, “ṣlḥ…”).
Munzir Osmanlıca ne demek?
(ﻣﻨﺬﺭ) sıfat ve i. (Ar. munẕir, inẕār “korkutmak, uyarmak” kelimesinden) (kişi) Yanlış yolda olanları, başlarına gelecekleri haber vererek korkutarak, onları doğru yola ileten.
Müfsid ne demek Osmanlıca?
Arapça “fsd” kökünden gelen ve “fesat çıkaran” anlamına gelen “mufsid” kelimesinden türemiş bir kelimedir. Sözlükte rahatsız edici veya bozguncu anlamına gelir. Mufsid kelimesi, İslam teolojisinde inancı (inancı) geçersiz kılan durumlar için ve İslam hukukunda ise başlamış bir ibadeti yıkmak için kullanılan bir terimdir.
Mevadd ne demek?
Osmanlı: Uzayda veya boşlukta yer kaplayan varlıklar. Maddeler. Nesneler.
Me vâ ne demek?
( ﻣﺄﻭﺍ– ﻣﺄﻭﻯ) i. (Ar. me’vā) Sığınma yeri, rütbe, yurt, ikametgâh: Gördüğün Rûm’un cennetsi sıfat iklimi / Bak, me’vâ-yı bum (Ahmedî) nasıl çöktü.
Mürd ne demek Osmanlıca?
Osmanlıca kelime “ölü”, “ölmüş” anlamına gelir. Öldürülmek ölmek anlamına gelir. Başka bir varyasyon: İstek/Soru: “Fener keşişliğinden, elbiseleri simsiyah, katranlı, şeytani ve ismi Keferan olan büyük rahip Munizilliyadis’in mürted ve mahvolmuş olduğu bildirilmiştir.”